BİPOLAR VE İLİŞKİLİ BOZUKLUKLAR
Bipolar II Bozukluğu
Bipolar I bozukluğu tanısı için, yaşam boyu en az bir hipomani ve bir majör depresyon dönemine ait tanıların karşılanması gerekmektedir. Kişi yaşam boyu hiç mani dönemi geçirmemiş olmalıdır. Bipolar II bozukluk tanısı için, hipomani ya da depresyon dönemleri başka bir psikiyatrik bozukluk ile daha iyi açıklanamaz olmalıdır.
Bozukluk, bireyin günlük (akademik, mesleki ya da toplumsal) işlevselliğinde düşüşe sebep olur ve klinik düzeyde sıkıntı oluşturur.
Hipomani dönemi;
*en az dört ardışık günün neredeyse her gününde ve günün büyük bölümünde olağanın dışında devam eden
*taşkın, çabuk kızıp parlayan ve kabarmış bir duygudurum
*ve hedef yönelimli etkinliklerde ve bireyin içsel gücünde devamlı bir artışın görüldüğü
ve
*duygudurumda bozulma ve istençli hareketlerde artışın olduğu bu dönemde olağanın dışında “düşüncelerin çok hızlı şekilde zihinde peşi sıra gelmesi ve uçuşması, normalden çok daha fazla konuşma, uyku ihtiyacında azalma, dikkatte dağınıklık, riskli davranışlar (arabada hız yapma, para harcama, riskli yatırımlar ya da öylesine cinsel yaşantılar vb.), akademik, mesleki, sosyal ya da cinsel alanlarda amaca yönelik aktivitede artış ya da amaçsız davranımlar, grandiyözite (benlik saygısında fazlaca bir artış ve büyüklenme)” gibi belirtilerden en az üçünün (çabuk kızıp parlayan bir duygudurum varsa en az dördünün) görüldüğü bir psikiyatrik tablodur.
! Bu dönemde duygudurumda yaşanan bozukluk günlük (akademik, mesleki ya da toplumsal) işlevselliği belirgin düzeyde değiştirir ve kişi hipomani öncesi olağan dönemden oldukça farklıdır. Duygudurum ve işlevsellikteki değişim, başkalarınca fark edilebilir.
Majör Depresyon dönemi;
Takip eden iki hafta boyunca
*neredeyse tüm günlerde ve günün büyük çoğunluğunda kişinin kendini çökkün (umutsuz/üzgün/boşlukta) hissetmesi ya da etrafındakilerce çökkün olduğunun gözlenmesi
*neredeyse tüm günlerde ve günün büyük çoğunluğunda hiçbir şeyden ya da pek çok şeyden zevk alamama, bir şeyler yapmak için ilgi duyamama ya da etrafındakilerce ilgisiz olduğunun gözlenmesi
*neredeyse tüm günlerde bitkin hissetme/enerjide düşüklük
*neredeyse tüm günlerde açık gerçekçi bir sebebi olmaksızın suçluluk hissetme ya da değersiz hissetme (depresif duygudurumdan dolayı suçlu hissetme gibi durumuyla ilişkili suçluluk duygusu değil)
*dikkati toparlamada, fikir yürütmekte, düşünmekte ya da karar vermekte zorlanma
*neredeyse tüm günlerde uykuya dalmakta ve sürdürmekte zorluk çekme ya da sürekli uyuma
*neredeyse tüm günlerde iştahta azaltma ya da artma ya da bilinçli bir çaba göstermeden çok kilo alma ya da çok kilo verme (kilosunun yüzde beşinden fazla bir kilo değişikliği)
*tekrar eden şekilde ölüme dair düşünceler, plan içermeyen intihar düşünceleri, intihar planları ya da girişimleri
*neredeyse tüm günlerde bir amacı olmayan davranımlar ya da etrafındaki kişilerce gözlenebilen bir yavaşlama
gibi belirtilerden çökkün duygudurum ya da etkinliklere karşı ilgisizlik ya da zevk alamama belirtilerinden en az biri ve bunlarla birlikte üstteki belirtilerden en az beşi bulunur. Belirtiler klinik düzeyde sıkıntı oluşturur. Bireyin günlük (akademik, mesleki ya da toplumsal) işlevselliğinde önceki durumuna kıyasla düşüş yaşanır. Majör depresyon dönemi bir maddenin ya da sağlık durumunun etkilerine bağlanamaz.
Mani dönemi;
*en az bir haftanın neredeyse her gününde ve günün büyük bölümünde olağanın dışında devam eden
*taşkın, çabuk kızıp parlayan ve kabarmış bir duygudurum
*ve hedef yönelimli etkinliklerde ve bireyin içsel gücünde devamlı bir artışın görüldüğü
ve
*duygudurumda bozulma ve istençli hareketlerde artışın olduğu bu dönemde olağanın dışında “düşüncelerin çok hızlı şekilde zihinde peşi sıra gelmesi ve uçuşması, normalden çok daha fazla konuşma, uyku ihtiyacında azalma, dikkatte dağınıklık, riskli davranışlar (arabada hız yapma, para harcama, riskli yatırımlar ya da öylesine cinsel yaşantılar vb.), akademik, mesleki, sosyal ya da cinsel alanlarda amaca yönelik aktivitede artış ya da amaçsız davranımlar, grandiyözite (benlik saygısında fazlaca bir artış ve büyüklenme)” gibi belirtilerden en az üçünün (çabuk kızıp parlayan bir duygudurum varsa en az dördünün) görüldüğü bir psikiyatrik tablodur.
Bipolar II tanı ve tedavisi için öncelikle Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzman doktorlarına başvurulmalıdır. Bu şekilde öncelikle psikofarmakolojik (ilaç tedavisi) bir tedavinin gerekip gerekmediğine karar verilmelidir. Diğer psikiyatrik bozukluklarda da olduğu gibi, psikiyatrik tanılarda psikofarmakolojik tedavi ile psikoterapinin birlikte yürütülmesi en etkili tedavi yoludur. Ayrıca Bipolar II gibi Bipolar ve İlişkili Bozukluklarda, diğer psikiyatrik bozukluklarda olduğu bireyin ve yakınlarının yaşam kalitesi (düzenli uyku, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz), akut ya da kronik stresörlere karşı dayanıklığı, stresle nasıl baş ettiği (sağlıklı ya da sağlıksız baş etme yollarıyla), akademik/mesleki ya da sosyal işlevselliği “psikolojik dayanıklık” açısından oldukça önemlidir.
Vera Psikolojik Danışmanlık olarak bizler, bireysel danışmanlık sürecinde Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapi, Kabul Kararlılık/Adanmışlık Terapisi ve EMDR Tekniği; çocuk ve ergen danışmanlığında Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Kum Tepsisi, Theraplay, Kabul Kararlılık/Adanmışlık Terapisi, Bilişsel Davranışçı Terapi ve EMDR Tekniği; evlilik ve çift danışmanlığında ise Duygu Odaklı Çift Terapisi, Kabul ve Kararlılık Temelli Çift Terapisi, Sistemik Cinsel Terapi psikoterapileri doğrultusunda hizmet vermekteyiz.
Psikoterapiler hakkında bilgi almak için tıklayınız.
Kaynak:
Amerikan Psikiyatri Birliği (2013). Ruhsal bozuklukların tanımsal ve sayımsal elkitabı (DSM-5), (Beşinci Baskı). E Köroğlu (Çev. Ed.), Ankara: Hekimler Yayın Birliği.