
KAYGI (ANKSİYETE) BOZUKLUKLARI
Ayrılma Kaygısı Bozukluğu
Yetişkinlerin en az altı ay süreyle, çocuk ve ergenlerde ise en az bir ay süreyle gelişim evresiyle uyumlu olmayarak bağlandığı kimselerden ayrılmakla ilgili aşırı düzeyde korku ya da kaygı duyması durumunun;
*evde ya da diğer ortamlarda yalnız kalmaktan ya da bağlılık geliştirdiği başlıca kimselerle beraber olamamaktan sürekli olarak aşırı düzeyde korku duyma ve yalnız kalmakla ilgili isteksiz olma
*bağlılık geliştirdiği başlıca kimselerden ya da evden ayrılacağı ya da ayrıldığı vakit her seferinde aşırı düzeyde kaygılanma
*ayrılma korkusu sebebiyle okula, işe ya da herhangi bir yere gitmek için evden çıkmayı ya da bulunduğu yerden ayrılmayı istemeyerek bu gibi durumlarda ayrılmayı reddetmek
*bağlılık geliştirdiği başlıca kimselerden ayrılmasına sebep olacak olağan dışı (hastalanma, kaybolma gibi) bir şeylerin başına gelebileceğinden sürekli olarak aşırı düzeyde kaygılanma
*bağlılık geliştirdiği başlıca kimseleri yitireceği ya da bu kimselerin başına kötü bir şey geleceği ile ilgili sürekli olarak aşırı düzeyde kaygılanma
*bağlandığı kimselerden ayrılacak olduğunda ya da ayrıldığında baş ağrısı, kusma gibi birtakım tekrarlayıcı bedensel belirtilerden yakınma
*evinin dışında ya da bağlandığı kimselerden uzakta uyumayı istemeyip reddetme
*tekrarlı şekilde ayrılmayla ilişkili kabuslar görme
bu belirtilerden en az üçü ile birlikte yaşanmasıdır.
Bozukluk, bireyin günlük (akademik, mesleki ya da toplumsal) işlevselliğinde düşüşe sebep olur ve klinik düzeyde sıkıntı oluşturur. Ayrıca bozukluk, diğer psikiyatrik bozukluklarla (otizm, agorafobi gibi) daha iyi açıklanamaz.
Ayrılma kaygısı bozukluğu tanı ve tedavisi için öncelikle Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzman doktorlarına başvurulmalıdır. Bu şekilde öncelikle psikofarmakolojik (ilaç tedavisi) bir tedavinin gerekip gerekmediğine karar verilmelidir. Diğer psikiyatrik bozukluklarda da olduğu gibi, psikiyatrik tanılarda psikofarmakolojik tedavi ile psikoterapinin birlikte yürütülmesi en etkili tedavi yoludur. Bununla birlikte, bireyin yaşam kalitesi (düzenli uyku, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz), akut ya da kronik stresörlere karşı dayanıklılığı ve bu bağlamda stresle nasıl baş ettiği (sağlıklı ya da sağlıksız baş etme yollarıyla) gibi hususlar anksiyete bozukluğu tanılarında psikoterapilerde nefes ve gevşeme egzersizlerinin beraberinde önemi vurgulanan hususlardır.
Vera Psikolojik Danışmanlık olarak bizler, bireysel danışmanlık sürecinde Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapi, Kabul Kararlılık/Adanmışlık Terapisi ve EMDR Tekniği; çocuk ve ergen danışmanlığında Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Kum Tepsisi, Theraplay, Kabul Kararlılık/Adanmışlık Terapisi, Bilişsel Davranışçı Terapi ve EMDR Tekniği; evlilik ve çift danışmanlığında ise Duygu Odaklı Çift Terapisi, Kabul ve Kararlılık Temelli Çift Terapisi, Sistemik Cinsel Terapi psikoterapileri doğrultusunda hizmet vermekteyiz.
Psikoterapiler hakkında bilgi almak için tıklayınız.
Kaynak:
Amerikan Psikiyatri Birliği (2013). Ruhsal bozuklukların tanımsal ve sayımsal elkitabı (DSM-5), (Beşinci Baskı). E Köroğlu (Çev. Ed.), Ankara: Hekimler Yayın Birliği.