DEPRESYON BOZUKLUKLARI
Yıkıcı Duygudurumu Düzenleyememe Bozukluğu
Bir yılı aşkın süredir haftada üç ya da daha fazla kere;
sözel ya da davranış yoluyla, bulunduğu durum ya da tetikleyici olay karşısında süresi ve şiddeti (yoğunluğu) beklenenden oldukça fazla ölçüde iğneleyici ve ağır öfke patlamaları yaşanır ve bu durum kişinin gelişim düzeyiyle uyumsuzdur. Bahsi geçen öfke patlamaları dışında kalan haftanın diğer günlerindeyse, diğer kişilerce gözlemlenebilecek şekilde çabuk kızıp parlama durumları yaşanır. Yıkıcı duygudurumu düzenleyememe bozukluğu tanısı için, belirtilerin bir yıl içinde üç ay boyunca hiç yaşanmadığı bir dönem yaşanmamış olmalıdır. Belirtiler, akademik ya da mesleki çevrede, evde ya da akranlarla birlikte olunan ortamlardan en az ikisinde görülür hatta en az birinde ağır biçimde yaşanır. Yıkıcı duygudurumu düzenleyememe bozukluğu tanısının ilk konulduğu yaşlar 6 yaş öncesi ya da 18 yaş sonrası olmamalıdır. Belirtiler öyküden alınan bilgilere ya da gözlemlerden alınan bilgilere göre 10 yaş öncesinden var olmalıdır. Kişi bir günden daha uzun bir süre mani ya da hipomani dönemlerine dair belirtileri karşılamamış olmalıdır (mani ve hipomani dönemleri için bakınız Bipolar I, Bipolar II, Siklotimi Bozukluğu). Bununla birlikte kişi, daha önce bir mani ya da hipomani döneminin tanı ölçütlerini tam karşılayan bir dönem geçirmişse, yıkıcı duygudurumu düzenleyememe bozukluğu tanısı koyulamaz.
Yıkıcı duygudurumu düzenleyememe bozukluğunda görülen davranışlar, başka bir psikiyatrik bozukluk ile daha iyi açıklanamaz olmalıdır.
Belirtiler, bir maddenin ya da sağlık durumunun etkilerine bağlanamaz.
Yıkıcı duygudurumu düzenleyememe bozukluğu tanı ve tedavisi için öncelikle Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzman doktorlarına başvurulmalıdır. Bu şekilde öncelikle psikofarmakolojik (ilaç tedavisi) bir tedavinin gerekip gerekmediğine karar verilmelidir. Diğer psikiyatrik bozukluklarda da olduğu gibi, psikiyatrik tanılarda psikofarmakolojik tedavi ile psikoterapinin birlikte yürütülmesi en etkili tedavi yoludur. Bununla birlikte, bireyin yaşam kalitesi (düzenli uyku, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz), akut ya da kronik stresörlere karşı dayanıklığı ve bu bağlamda stresle nasıl baş ettiği (sağlıklı ya da sağlıksız baş etme yollarıyla) gibi hususlar depresyon bozukluğu tanılarında psikoterapilerde önemi vurgulanan hususlardır.
Vera Psikolojik Danışmanlık olarak bizler, bireysel danışmanlık sürecinde Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapi, Kabul Kararlılık/Adanmışlık Terapisi ve EMDR Tekniği; çocuk ve ergen danışmanlığında Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, Kum Tepsisi, Theraplay, Kabul Kararlılık/Adanmışlık Terapisi, Bilişsel Davranışçı Terapi ve EMDR Tekniği; evlilik ve çift danışmanlığında ise Duygu Odaklı Çift Terapisi, Kabul ve Kararlılık Temelli Çift Terapisi, Sistemik Cinsel Terapi psikoterapileri doğrultusunda hizmet vermekteyiz.
Psikoterapiler hakkında bilgi almak için tıklayınız.
Kaynak:
Amerikan Psikiyatri Birliği (2013). Ruhsal bozuklukların tanımsal ve sayımsal elkitabı (DSM-5), (Beşinci Baskı). E Köroğlu (Çev. Ed.), Ankara: Hekimler Yayın Birliği.